severek ayrılanlar

beni hala çok seviyorsun biliyorum, ben de seviyorum hala. böylesi sevgiye karşılık verememek üzüyor beni, lakin bu ilişki beni öldürecek. devam etmek istemiyorum. iyi günümde kötü günümde, hastayken bile terk etmedin beni, her zaman yanımdaydın. dost görünümlü kurtlardan bile daha merttin, dürüsttün, için dışın birdi. seni olduğun gibi sevdim. mecnunun leylasını aradığı gibi gececi büfelerde çok aradım, yağmur demedim çamur demedim soğuk demedim.. elimden dudağımdan düşürmedim, kıyamadım seni paylaşmaya bazen. azaldıkça çoğaldın gözümde.. kolay değil çok uzun yıllar geçirdik beraber.. ama artık ayrılık vakti geldi.  henüz pişman değilim yaşadıklarımızdan ama geri dönülemez zararlar açmadan ayrılmalıyız. bunun uygun zamanı yok, daha uygun sözlerle ifade edilemez bu ayrılık. seni kaybetmeyi göze aldım, üzülmenin anlamı yok, biliyordun bi gün ayrılacağımız. bunu ertelemenin kimseye faydası yok.. çok sevmiştim seni marlboro flavour. elveda.
klişe ayrılıklardan olmasın bu, sarılarak ayrılalım, son bi kez daha öpüşelim, uzun uzun bakışalım.. severek ayrılalım..

Thirteen Senses vs Emre Aydın

bu iki şarkı arasında bir benzerlik mi var, yoksa bana mı öyle geliyor?
Thirteen senses - Do No wrong


Tam Dört Yıl Olmuş Dün (emre aydın) 

unuttun mu beni?

"hatırladın mı beni?" "unuttun mu beni?"den daha beterdir.

geçenlerde, hafif rüzgarlı bir akşam vakti küçük parkta üstümüze fıs fıs su püskürterek serinletmek yerine bizi ıslatan bir bi kafede otururken sanki ilk defa duyuyormuşcasına, "unuttun mu beni" şarkısı geldi kulağıma. küçük parkta kim bilir nereden geliyordu, ama karşımda bangır bangır çalan latin-pop sanki hiç duyulmuyordu sezen aksu'yu fark ettiğimde. içimden eşlik ettim şarkıya. belki sen* de eşlik etmek istersin. ama hala söylemedin unuttun mu beni?





ALES Güncesi-1

bir kaç aydır çalışmaları daha bir ciddiye almaya başladım. ilk yakınacağım konu sınav sistemleri. öğrenciler ve öğrencileri sömüren kurumlar ve bunların sonunda liyakata dayanmayan yerleştirmelerin ön plana çıktığı pozisyonlar.
kitabı, sınav parası, dersanesi, şifresi, emanetçisine kadar ekonomik bir yapı oluştuğu için bu yapıyı eleştirmek de pek bir işe yaramıyor. yakınmalarım devam edecek, şimdilik sistem eleştirisi bu kadar.
daha klişe bir sınav görseli bulamazdım :)

bir iki tane ales sorusu çözerseniz, sınava "ben çalışmadan girdim 70-80 puan aldim yea" diyenlerin aslında yalan atmadıklarını ve o puanları almanın pek de zor olmadığın göreceksiniz. şöyle ki, ales, akademik personel seçmekten uzak, yarış atı seçmeye yönelik bir sınav. soruların çoğunu (bazı sözel bölümleri ayırmak gerek*) üniversite okumuş herkesin kolaylıkla yapabileceğine inanıyorum. kaldı ki, sayısal soruların büyük kısmı sadece işlem kalabalığı, bazılarına göre ise tamamen "amelelik".
ikide bir değişen sınav sistemleri her geçen sene kolaylaşıyor ve sınavların geçerlikleri azalıyor görüşündeyim. seçme sınavı olmasına rağmen bu görevini yerine getiremeyen ve büyük çoğunlukların barajı aştığı ve 10-15 puana kadar geride olan birinin eş-dost inisiyatifiyle(!) uygun yerlere "hakkaniyet" içinde yerleştirilmesine olanak sağlanıyor. ha şimdi söyle düşünüyorum, belki yanlış olduğumu gösterecek bir durumla karşılaşırım, her şey çok şeffaf olur ülkemizde o zaman lafımı geri alırım. yangından mal kaçırırcasına aceleyle açıklanan ve hemen kaldırılan listeler, üniversiteleri çalışmayan web sayfaları, alınacak kişinin boyuna posuna kadar önceden belirlenmiş olduğu ilanlar önemli ölçüde azaldığında haber verirsiniz bana. bu kadar yeter.

bunların üstüne ilaç gibi gelecek bir şarkı arası verelim

travis - my eyes




nasıl çalışıyorum ondan bahsedeyim, belki sizin de işinize yarar. nobel yayınlarından, 2007-2011 çıkmış sorular ve çözümleri kitabını aldım. 20 lira gibi bir fiyatı vardı sanırım. kitap iyi güzel ala her sorunu güzel anlatıma sahip çözümleri ve cevabı hemen altında. benim için epey sorun olmaya başladı. çıkış yolu bulamadığım sorularda gözüm yakıyor ve acayip bir güvensizlik oluşuyor kendime karşı. kitabın pek bi numarası yok, çıkmış soruları tek tek çözerim diyorsanız size göre olabilir. ama benim gibi, sınav düzeninde soru çözmeyi sevenler için hiç kullanışlı değil.

bir de yaprak testlerden aldım. ihtiyaç yayınlarının yüz küsür tane yaprak test. 10 lira civarında bir çok yayınevi versiyonunu bulabilirsiniz. eski sorulardan devşirilmiş sorulardan oluşan bu ve türevi ales-kpds kitaplarıyla dolu her yer. o yüzden orijinal şeyler pek beklemeyin. ösym'nin sorulari bile belli yıllarda kendini tekrar ediyor diyenler var. ihtiyaç'ın bir özelliği hoşuma gitti, çıkmış soruların dağılımını gösteren bir tablo ve sınav performansınızı ölçmeniz için doğru/yanlış süre tablosu vermişler. her test için ayrı bir satır koymuşlar. ben bu tabloları kendim oluşturuyordum.

nasıl çalışıyordum? yatağımın başucunda kpds ve ales kitapları duruyor sürekli. gün içinde birkaç test yatmadan önce de birkaç test çözüyorum.
öncelikle matemetikten başlamıştım ama türkçe'den de çözmeye başladım artık dengeli götürmeye çalışıyorum.

14 ağu 2011 - pazar
  • bugün yedi iklim yayınlarından ales soru bankasında köklü sayılar testlerini çözdüm.
  • sadece matematik olmaz deyip biraz moral olsun diye paragrafta anlam testini de çözdüm.
  • bir de cesur öztürk'ün ( nedense hep resul hoca diyesim var.) kitabından chapter-1'i bitirdim, bildiğin kol gibiydi, 15 yıl önce hazırlık okurken bu kadar zor değildi sanki ingilizce.
  • araya bir adet bbc belgeseli sıkıştırdım micheal mosley'in sunduğu tüm belgeseller çok güzel oluyor yine ağzım açık izledim. klasik blogger sözü verip o konuda yazacağımı söyleyeyim.
  • kenan'ın 10'uncu olduğu moto2 brno yarışını izledim, üstüne bir de rally deutschland tanıtımına baktım.
15-16 ağustos, google plus'ta angry birds ile maceralara çıktım. 35 saate yakın uyumadan film dizi, oyun, skype üzerinden dostlarla sohbet ile geçince ders çalışmayı denesem de başarılı olamadım. %90 doğru oranı ile çözdüğüm testlerde 16 sorudan 12ini boş geçerek kitaptaki en berbat testimi çıkardım. üstüne biraz daha uyudum ve ancak sahur vaktine doğru 2x2 =4 işlemini parmakla değil kafadan yapmaya başladım. Özelte, ders çalışmanız gereken zamanda ders çalışın, dinlenmeniz gereken zamanda dinlenin. her şeyi vaktinde zamanında yapın.

18 ağu 2011 perşembe
  • iki gün öncesinde edindiğim tecrübeler sayesinde uyku düzenimi dengede tutmaya çalışıyorum. yedi iklimin ales soru bankasında "bir sepet yumurtam var, altı çıktı kaç kaldı?" veya "%80lik bi kolonya var, şişenin 123/654'ünü dökersem içindeki alkol oranı kaç olur?" gibisinden uyuz soruları olsa da zevkle çözdüğüm bir kitaptı. bi gayret ve bolca gaz ile kitabı birkaç güne bitirmeyi planlıyorum.
  • kitapta önce çözümlü testlerin hepsini çözdüm tüm konulardan. hangi konuları hatırlıyorum, neleri biliyorum ölçmek istedim ve istediğimin ötesinde faydasını gördüm. olasılık sorularını 2002'de öss'ye ilk girdiğim sene de çözemiyordum, şimdi de çözemiyorum :)
  • mat1 konuları bitti, 16 soruluk testlerin ortalaması yaklaşık 15 doğru 1 yanlış=14.75 net
  • mat2 konularında henüz yeterli sayıda soru çözmedim, her konudan çözdüğüm bir test yeterli bir bilgi vermez. ama onda daha iyi olduğumu söyleyebilirim çünkü basit işlem hatalar yüzünden işlem kalabalığı olan soruları yanlış yapabiliyorum. tahminim mat2'de de 16 soruluk testlerde 15 net ortalamayı yakalayabilirim.
  • türkçe soruları evlere şenlik, burda konu sırasına göre tüm soruları çözerek ilerliyorum. her test 20 soru 4-5 testte 2-3 yanlışım çıkıyor %95 doğru yanıt oranını korumaya çalışsam da, ev ortamında konsantrasyonu bozabilecek şeyler oluyor ve üst üste soruları yanlış cevaplandırabiliyorum veya zaman kaybediyorum.
  • bu kitap bittiğinde kendime ait bir kaç "doğru-yanlış-süre" istatistiği hesaplayıp paylaşmak istiyorum.
bugün çalışmaya devam edeceğim ama onunu ayrıntıları yarın veya daha sonra. eğer buraya kadar okuduysan gerçekten azmini takdir etmem gerek. şimdi aşağıda vereceğim şarkı, benim çok sevdiğim ömer faruk tekbilek'in daha bugün keşfettiğim bir şarkısı. değerli youtuber dostum tiad. paylaşmış benim için çok değerli bu eseri sana armağan ediyorum sevgili okurum. şarkı armağan edilmesi hep garip gelir bana, neyini armağan ediyorsak, sanki ben besteledim veya icra ettim :D neyse iyi dinlemeler, yarın da beklerim bu satırların devamında görüşmek üzere.


ömer faruk tekbilek - magic of the evening

İşitme engelliler için Türkçe altyazı Aktiviteleri

DivxPlanet'te işitme engelliler için Türkçe filmlere türkçe altyazı etkinlikleri, eskisi gibi sessiz sedasız değil. Bir çok yeni gönüllünün katılımı, bireysel altyazı sunumları ile her geçen gün mevcut arşive bir çok yeni film eklenmekte. Bu sayede, işitme engelli dostlarımızın Türkçe filmlere ulaşmasına bir parça katkımız dokunması için ben de aktivitelerde görev alıyorum. Dahil olduğum aktiviteleri liste yapayım dedim 11 film olmuş şimdiye kadar. İşte, baktıkça neden daha fazla filmde görev almadım diye hayıflandığım liste:

Görev alan tüm aktivist dostlarıma ve bu altyazıların hazırlanmasına önayak olan DP yönetimine teşekkür ediyorum. İyi seyirler!


Görev aldığım aktiviteler:

1. Recep İvedik 3
Altyazı
Aktivite Sayfası

2. Gelecekten Bir Gün


3. Bana Şans Dile
Altyazı
Aktivite Sayfası



4. Bornova Bornova
Altyazı
Aktivite Sayfası


5. Takiye: Allah Yolunda


Altyazı
Aktivite Sayfası



6. Dersimiz: Atatürk
Altyazı
Aktivite Sayfası



7. Filler ve Çimen
Altyazı
Aktivite Sayfası


8. Prensesin Uykusu
Altyazı
Aktivite Sayfası


9. Cumhuriyet (1998) [Redakte edilecek]
Altyazı
Aktivite Sayfası


10. New York'ta Beş Minare [Redakte edilecek]
Altyazı
Aktivite Sayfası

11. İncir Reçeli [Redakte edilecek]
Altyazı
Aktivite Sayfası

Rafet El Roman - Tükendiğince ♪

Bu adam yıllardır aynı tarzda söylüyor ve nasıl yapıyorsa bir şekilde güzel şarkılar çıkarıyor. daha önce dinlemiştim hissi uyandırabilir, rafet el roman klasiğidir bu his :)


İçimde zehir zıkkım bir keder var
Hiç bilmediğim farklı duygular
Dünya yıkılmış altındayım sanki
Sevdik unuttuk sevinçten eser yok

Ağırıma gitti çekip gidişi
Çöktü içime ayrılık taş gibi
Bir anda bitti düşler yeminler
Yalan mıydı ah sözler öpüşler
Takside gidiyorum argın ve yorgun
Sindi her köşeme yalnızlık yokluğun
Radyo da arabesk bir şarkı çalıyor
Seni beni aşkı sanki anlatıyor
Bir rüzgar esiyor yüzümden kalbime
Ben neredeyim ahh sen nerelerde
Boşluktayım her şey tükendiğince
Kalmadı inancım insana sevgiye

Ağırıma gitti çekip gidişi
Çöktü içime ayrılık taş gibi
Bir anda bitti düşler yeminler
Yalan mıydı ah sözler öpüşler
Takside gidiyorum argın ve yorgun
Sindi her köşeme yalnızlık yokluğun
Radyoda arabesk bir şarkı çalıyor
Seni beni aşkı sanki anlatıyor
Bir rüzgar esiyor yüzümden kalbime
Ben neredeyim ahh sen nerelerde
Boşluktayım her şey tükendiğince
Kalmadı inancım insana sevgiye

Takside gidiyorum argın ve yorgun
Sindi her köşeme yalnızlık yokluğun
Radyoda arabesk bir şarkı çalıyor
Seni beni aşkı sanki anlatıyor
Bir rüzgar esiyor yüzümden kalbime
Ben neredeyim ahh sen nerelerde
Boşluktayım her şey tükendiğince
Kalmadı inancım insana sevgiye

şu sayfadan aldım şarkı sözlerini ve parçayı

fftunes'ten rastgele şarkılar 1

gelenekselleştirmei düşündüğüm birşey denedim. random playlist özelliğini kullanarak fftunes üzerinden yeni şarkılar keşfettim, bunlardan bir tanesi:
Sixpence None The Richer - Kiss Me








sözleri de şöyle:
Kiss me
out of the bearded barley
Nightly
beside the green green grass
Swing swing
swing the spinning step
You wear those shoes and I will wear that dress

Oh, kiss me
beneth the milky twilight
Lead me
out on the moonlight floor
Llift up your open hand
And strike up theband and make the fireflies dance
Silver moons are sparkling
So kiss me

Kiss me
down by the broken treehouse
Swing me
apon its hanging tire
Bring bring
bring your flowered hat
We'll take the trail marked on your fathers map

Oh, kiss me
beneth the milky twilight
Lead me
out on the moonlight floor
Llift up your open hand
And strike up theband and make the fireflies dance
Silver moons are sparkling
So kiss me