bayram tatili - o rly?

o rly ile meşhur olan beyaz kar baykuşunu bilirsiniz. onun maceraları için ayrı bir blog açmayı düşünüyordum ama şimdilik uçak macerasını paylaşmak istedim :) baykuşumuz ile bizimcity'nin uyanık koyunu beni gülümsetti umarım sizi de gülümsetir.

bugun orda da cumartesi mi?

dünden beri yeniden dinlemeye başladım bu şarkiyi. resmi klibi olduğunu bilmiyordum. üzerinde herhangi bir sitenin kocaman reklamının gömülü olmadığı bir klip bulabilmem on dakikaya mâl oldu bana ama titiz olmak suç değil bu ülkede :)

feridun düzağaç epeydir listemdeki tek isim. tüm şarkılarını ayni anda dinlemiyorum elbette, seçtiğim bazılarını ise defalarca tekrarlıyorum. feridun düzagac dinlediğim için melankolik değilim, sanırım ilkokul kitaplarımıza göre kışa girerken, hâlâ sonbaharı yaşıyor olmamızdan kaynaklanıyor. sonbahar.. bu kelime her seferinde beni alır götürür 2002'ye ve 2003 ilkbaharına, izmir'deki ilk senem.


Feridun Düzağaç - Cumartesi , Orijinal Alt Yazılı 2003


"bugun orda da cumartesi mi, sen de beni benim kadar özledin mi?"
evet özlüyorum, kendimi de. birçok kişiliğe büründüm, şakacı, alaycı, güvenilir, taklitçi, maceracı, meraklı, acımasız, kalpsiz, umursamaz, bencil, kendini beğenmiş ve toplumun tasvip etmediği ama bireysel açıdan popülerliği getiren ve aslında hiçbiri beni tam olarak tanımlayamayan karakterler bunlar. burdan kendi adıma çıkardığım bir şey söyleyeyim mi size? "istediğim zaman" inandırıcı bir oyuncu olabiliyorum onu keşfettim kendimde. iyi mi kötü mü bilemiyorum henüz sonuçlarıyla karşılaşmadım daha. ama insana en yakışanı, kendini oynaması, sanırım zor olan da bu. eşimiz, dostumuz, arkadaşımız, sevgilimiz, patronumuz, imkanlar zaman içinde hep kişiliğimizi ortaya koymakta engel olmuşlardır değil mi?

fotoğrafı büyütmek için tıklayınız

sünbülün râyihasın turra-i cânân getirir

ben bugun şu adresten bunu buldum:

sünbülün râyihasın turra-i cânân getirir
lutfeder bâd-ı sâbâ derdime dermân getirir

ben derim kat' ile git nâmeyi cânâna ilet
o gider sür'at ile katlime fermân getirir

ben derim nükhet-i zülfün getir ey bâd-ı sabâ
o gider başıma sevdâ-yı perîşân getirir

küfr-i zülfün urefâ rehzen-i îmân dediler
o nice küfr idi yâ rab gören îmân getirir

sâbitâ gam yeme kim zillet içinde izzet
gökyüzü ebri kaçan bağlasa bârân getirir
karanfil


meali:
"sünbülün (sevgilinin saçları) güzel kokusunu yine sevgilinin kakülü bana ulaştırır. onun saçlarını çözüp dalgalandıran sabah rüzgarı lutfeder de derdime derman ulaştırır.

ben ona, engelleri aş da, git o sevgiliye arzuhalimi ulaştır derim. o süratle gider ama, geriye benim ölümüme ferman getirir.

ben ona derim ki: ey sabah rüzgarı sevgilinin saçlarının kokusunu getir bana.
o gider ama, daha büyük bir sevdayı beraberinde getirir.

saçlarının küfrü (yüze perde olması) için ârifler, imanın yol kesicisi (yüzün aşikar görülmesine engel) dediler. fakat allah'ım o nasıl bir küfürdür ki, gören imana erer. ey sâbit! gam yeme bu âlemde, tevazu ve düşkünlük içerisinde ne yücelikler vardır. bilmez misin, gökyüzü koyu bulutlar bağlasa yağmur indirir.
"


ayrıca yazan arkadaş demiş ki:
hangi duygudaysınız onu terennüm eder bir mahiyeti vardır bu gazelin (bence). sevgiliye hasret içindeyseniz ya da sevgilisizliğin acısı üzerinizdeyse oradan yakalar, âlemin ahvâli karşısında gama düşmüşseniz ya da hiçbir şey umurunuzda değilse oradan yakalar, varlığın ne olduğu hakkındaki düşünceler sizi boğmuşsa ya da anlam konusunda fazla serbest gitmekteyseniz oradan yakalar... ne hale girerseniz oradan girer yani...

bu ask sonsuz ask

yıllar önce badem (BArış DEniz Mustafa, tamamen sallıyorum doğru olmayabilir) grubu bir albüm çıkarmıitı. ve ben o zamanlar 18 teker kamyon oyunlarında dağ dere tepe giderken dinlemekten bıkmıştım şarkılarını.
sonra ikinci albümlerini çıkardılar. bu şarkı da onların bonus/saklı parca dedikleri türden, cd'nin sonuna konmuş. gizlemli bir bağ kurmak için böyle yaptılar ise ne mutlu onlara.
bugun bayram ve benim yazacak pek bişeyim yok. yazmak pek gelmiyor içimden. siz şarkıyı dinlerken be de altına sözlerini yazayim, belki dinlerken onları okumak istersiniz.



badem sonsuz aşk
eksik bir şeyler var
maziye yaşanmıyor
resmini her gördüğümde
ellerim titriyor

uzaklarda biryerlerde
lacivert gökyüzünde
varlığın tam tam içimde
ismini yazdım gönlüme

bu aşk sonsuz aşk
bu aşk o'nsuz aşk
kalbime gömdüm diye
gözyaşım aksın hep içime

bitmez mi bu acı
dinmez mi gözyaşı
sonsuzluğun sancısı
saplanır göğsüme anıları

bu aşk sonsuz aşk
bu aşk o'nsuz aşk
kalbimde hancı kefil
üşümez narin elleri gözleri

bu aşk sonsuz aşk
bu aşk o'nsuz aşk
kalbime gömdüm diye
gözyaşım aksın hep içime

bu aşk sonsuz aşk
bu aşk o'nsuz aşk
varsın unutsun eller seni
versin karatoprak beni sana geri
bir gün gelecek... sonsuzluk bitecek...

bugün bayram

bugün bayram. bayramın ne olduğunu ne için bayram olduğunu bilmeyen ve hatta kendini bile bilmeyen üç beş kişi çıkmış değerlere söverek egolarını şişirmeye çalışıyor yine. acınası bir durum. ister az müslüman ister çok kafir ol, senin bileceğin iş dostum bu. ama sirf laf olsun diye ona buna laf atma lütfen. elbetteki hayvanlara eziyet eden beceriksizlere diyecek birşeyim yok. din bu eziyeti emrediyormus gibi hakaret edenler mi geri kafalı, hiçbir kuralı dikkate almadan olayı bi canlı boğazlamaya indirgeyen sözde müslüman mı.. her iki grup da kurban olsunlar o hayvanlara, ama sırf 3,5 takipci daha kazanmak için anlamsız hatta haklı sandığın gerekçelere dayandırdığın salakca şeyler seni oldukça komik duruma düşürüyor.

orucu yemekteyize cevirdiniz, ramazan bayramını şeker bayramı diye emolaştırdınız, şimdi de kurban bayramına mı geldi sıra? bir de yufka yürekliler var, dayanamazmış hayvancıklara, sanki kimse bilmiyor endüstriyel hayvancılığı, günde kaç hamburger döner tüketildiğini.. en azından koyun gibi birşeylere inanmıyorsunz, ama keçi gibi aksini iddia ediyorsunuz ya.. :) benden olayın sosyal medya boyutuna dair bu kadar. sosyolojik ve elbetteki gizli kalmış, bastırılmış siyasi köklerini araştırısanız bulabilirsiniz.

bayramın ne oldugunu hatırlayanların bayramını kutlarım, katliam gözüyle bakanlara ise diyecek birşeyim yok, özgür ve hür iradeniz, keyfiniz bilir.

Youtubedan secmeler

ben bugun arada sırada dinlediğim şarkılardan bir seçki yaptım, buyurunz efendim:

Lie to me - gerçek yüzünüzde


müthiş bir dizi yeni tanıştım, tavsiye ederim.
dizinin girişi şu videodaki gibi, umarım youtube hala açıktır:))

en aldatıcı gülümsemedir 0:16 daki :)

Lie to me hakkında ilerde biraz daha açıklayıcı yazı ekleyebilirim ama söz vermiyorum.
House MD dizisini izleyenlerin hiç yabancılık çekmeyeceği bir dizi Lie to Me, Cal Lightman'ın bir bastonu eksik House'tan ayrımazdınız yoksa :)

dizinun konusu genelde birbirinden bağımsız detektiflik işlerinden oluşuyor. bir vaka sonrası araştırma yapılırken kesin yargıya varmak ve olayı aydınlatmak için Lightman AŞ'den yardım isteniyor ve ekibimiz insanları yüzlerindeki mikro-ifadelerle gerçeği bulmaya çalışıyor. günlük hayatta ne kadır işimize yarar bilinmez ama gerçek gülme ve yalancıktan atılan kahkahaları ayırt etmeye başladım. önceden dikkat etmezdim pek. şimdi birisi gülümsemenin üzerinde (kahkahaya yakın) güldüğünde, gülümseme sadece dudaklarında kalıyorsa bu gerçek değilmiş. içten ve gerçek olan bir gülümseme için gözlerin kenarları ve yanakların da buna dahil olması gerekliymiş. yüzde yüz bir sonuç vermez bu bize, sonuçta ticari bir dizi bu ama, etrafınızın gözlemledikçe ilginç şeylere ulaşabilirsiniz.

bir de şu var, bir çoğumuz gerçeklerden kaçmak için arayış içindeyiz zaten, hayatı bu kadar basit şeylere indirgeyip hesaba kitaba girmeye gerek yok diyebilirsiniz.

bana göre, abartılan yerleri muhakkak var, ama bu diziden bile öğrenbileceğimiz çok şey var. insan psikolojisine merakınız varsa, davranış bilimine ilgi duyuyorsanız ve dizi izlemeyi seviyorsanız, sizin için bulunmuz bir eğlence: Lie to Me

* Dizideki kurum veya kişiler gerçek değildir, bu dizinin hayal ürünü olduğunu unutmayın. başınız sıkışınca Dr Lightman yardım et bana diye feryadı basmayın.


size bir sürprizim var: lie to me dizisinini açılışandaki videoya ek olarak o şarkıyı da paylaşmak istiyorum. sıkı durun, geliyorr..



Ryan Star - Brand new day


Şarkının sözleri de şu şekildeymiş:

I've stayed in one place for too long
Gotta get on the run again
I saw the one thing that I want
Hell bent, get outta bed
I'm throwing rocks at your window
You're tying the bed sheets together
They say that we're dreaming too big
I say this town's too small

Dream
Send me a sign
Turn back the clock
Give me some time
I need to break out
And make a new name
Let's open our eyes
To the brand new day
It's a brand new day

I've taken hits like a brawler
But I'm getting back up again
And from the moment I saw her
I was hell bent with heaven sent
I'm throwing rocks at your window
We're leaving this place together
They say that we're flying too high
Well get used to looking up

Dream
Send me a sign
Turn back the clock
Give me some time
I need to break out
And make a new name
Let's open our eyes
To the brand new day
It's a brand new day

It's a brand new day
I know it's a brand new day
Come on to the brand new day
I know it's a brand new day

Dream
Send me a sign
Turn back the clock
Give me some time
I need to break out
And make a new name
Let's open our eyes
To the brand new day
It's a brand new day

Ve buyurunuz fotoğraflarımıza, 1280x1024 boyutunda görmek için istediğiniz fotoğrafa tıklayın: