sünbülün râyihasın turra-i cânân getirir

ben bugun şu adresten bunu buldum:

sünbülün râyihasın turra-i cânân getirir
lutfeder bâd-ı sâbâ derdime dermân getirir

ben derim kat' ile git nâmeyi cânâna ilet
o gider sür'at ile katlime fermân getirir

ben derim nükhet-i zülfün getir ey bâd-ı sabâ
o gider başıma sevdâ-yı perîşân getirir

küfr-i zülfün urefâ rehzen-i îmân dediler
o nice küfr idi yâ rab gören îmân getirir

sâbitâ gam yeme kim zillet içinde izzet
gökyüzü ebri kaçan bağlasa bârân getirir
karanfil


meali:
"sünbülün (sevgilinin saçları) güzel kokusunu yine sevgilinin kakülü bana ulaştırır. onun saçlarını çözüp dalgalandıran sabah rüzgarı lutfeder de derdime derman ulaştırır.

ben ona, engelleri aş da, git o sevgiliye arzuhalimi ulaştır derim. o süratle gider ama, geriye benim ölümüme ferman getirir.

ben ona derim ki: ey sabah rüzgarı sevgilinin saçlarının kokusunu getir bana.
o gider ama, daha büyük bir sevdayı beraberinde getirir.

saçlarının küfrü (yüze perde olması) için ârifler, imanın yol kesicisi (yüzün aşikar görülmesine engel) dediler. fakat allah'ım o nasıl bir küfürdür ki, gören imana erer. ey sâbit! gam yeme bu âlemde, tevazu ve düşkünlük içerisinde ne yücelikler vardır. bilmez misin, gökyüzü koyu bulutlar bağlasa yağmur indirir.
"


ayrıca yazan arkadaş demiş ki:
hangi duygudaysınız onu terennüm eder bir mahiyeti vardır bu gazelin (bence). sevgiliye hasret içindeyseniz ya da sevgilisizliğin acısı üzerinizdeyse oradan yakalar, âlemin ahvâli karşısında gama düşmüşseniz ya da hiçbir şey umurunuzda değilse oradan yakalar, varlığın ne olduğu hakkındaki düşünceler sizi boğmuşsa ya da anlam konusunda fazla serbest gitmekteyseniz oradan yakalar... ne hale girerseniz oradan girer yani...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder